13 Mart 2010 Cumartesi

Gıcık aldım

Hayatımda, bu kadar iyi çekimleri olup, bu kadar süper oyunculuğa sahip, senaryosu ve mesajları tek tek bakılınca inanılmaz iyi iken, ne demek istediğini anlatmamak için (böyle olunca daha tirendi oluyor sanırım)  inanılmaz çaba gösterilmiş çok az film gördüm. Bütüne bakınca ne var ne yok gitmiş. Bizim entel dantel takımı da yine bir ........ harükası, ne şahane anlatım, ne  züper kadraj ötüp duruyorlar. İnternette bir ara sanırım facebook'ta bir ilaç reklamı dönüyordu. 2x1 ondan başlıyorum hepsine.

Hııı bazıları ne yani çok iyiydi bak şurada önetmen (y yi bilerek yazmadım) şunu vurgulamış, çekimler şundan şöyle böyle diyecekler. Kardeş (ramiz tonlamasıyla) ben yüzeysel biriyim! ben anlamadım demek ki, zaten şu kadıköyde acaip giyimli tipler oturup ''aslında postmodernizmin toplum ve bireyin vs vs vs '' diye konuşuyorlar ya onlara da kılım. Hayatlarını kaybetmeyeceklerini bilsem öyle birşey olsa hepsini öldürebilirim mesela. 

Ne demek istiyorsa diyemeyen her varlığa gıcığım bu aralar.  Dayanın az kaldı kurtuluşunuza


You tried so hard to be someone
That you forgot who you are
You tried to fill some emptiness
‘Til all you had spilled over
Now everything’s so far away
That you don’t know where you are, you are

When all that you wanted
And all that you had
Don’t seem so much
For you to hold on to 
For you to belong to

When it’s hard to be yourself
It’s not to be someone else
Still everything’s so far away
That you forget where you are, you are

When all that you wanted
And all that you had
Don’t seem so much
For you to hold on to 

Hold on 

When all that you wanted
And all that you had
Don’t seem so much
For you to hold on to
For you to belong to     

ps: şaka, neme lazım

Hiç yorum yok: