25 Kasım 2010 Perşembe

It's hard to reconcile

Sitem ediyorlar bazen bana ne kızıyorsun diye, ben de bana göre haklı olarak neden kızmamam gerektiğini soruyorum? 

Cevap genelde şahane. ''ne gerek var''
 
O an aydınlanmanın doruğuna erdiğimi hissediyorum, böyle ayak parmaklarımdan beynimin en uç noktasına kadar ışıldıyorum güneşte kalmış kavruk vampir misali. Tevekkeli boşuna sinirleniyormuşum, bak ne gerek varmış, kızdığım kişi kimmiş ki? Ne yapıyorsam kendime yapıyor muşum.

Tamam da kardeşim ben yolda yürürken önüme çıkan ağaca mı küfrediyorum, kola içtiğim su bardağına mı? Adam veya pozitif ayrımcılık yapmayayım ''karı'', dur burda adam olmadı herif demek lazım ki denk olsun, nasıldır bilinmez benim hayatıma teğet geçiyor ki (tayyip@küresel kriz) benim duygu durumumu etkiliyor.

Daha açık olmak gerekirse şimdi mesela hastanede bir hasta yakını var diyelim, adam sabah sabah aç aç hastaneye gelmişsin, ev yapımı böreği tepsi tepsi dizmiş servise, alayımız mutlu, o zaman sorun yok ne gerek var mutlu olmaya o getiren kim ki, denmiyor ama aynı kişi veya aynı vasıfta başka kişi öğleden sonra odaya gelip mıyk mıyk da mıyk mıyk edince kızmayacaksın, o kim ki?

Hastanede kimse sinirimi bozmadı sadece örnek olsun cümle içinde kullanayım vs vs. Yani insanoğlu fevkalade iki yüzlü. Hayır işimize gelince Ahmet amcacığım, yahut köşedeki bakkalın sevimli çırağı, migrostaki en son tezgahtaki lanet karı veya köftecideki uyuz herif yani başka bir deyişle ne gerek var abi adam mı onlar ne kızıyorsun oluyor.


Bu bir erdener abi psikozu değil, sadece ben de dahil teğet geçtiğimiz hayatlarda iyi kötü etkilerimiz var, ben diyebilirim ki aman ne kızmış ki bana ayda yılda bir görürüm zaten, bana mı bozulmuş vs vs. Ama diyebilecek olmam dememi gerektirmez çünkü sadece merhaba demekle bile birilerinin yaşamına giriyoruz. Geçen sene Ankara'da kongrede Blake Cady ''just because you can do it doesn't mean you have to do it'' demişti, tiroidle ilgili bir konuda, bizim radikel cerrahlara. Arada sohbet ederken ben de tiroid sunumlarımda ''just because you feel good doesn't make you right'' alıntısını kullanıyorum demiştim, aramızdak yaş farkına rağmen zihniyet yakınlığından bi birbirimizi sevmiştik.


Evet birşeyleri yapabiliyor olmamız bize yapma hakkı vermez, yaptıkça mutlu olmamız da bizi haklı kılmaz, peh peh amma beylik laflar oldu ha. Sonuç olarak keşke hepimiz çok yakın çok uzak fark etmeden eylemlerimizin insanların hayatlarındaki etkilerini düşünebilsek ve ona göre davransak evet eutopia ama öyle işte. Ben de sinirlenmesem yahut sinirlendirmesem. Buralarda da kelebek etkisi atıfları gözlerimden kaçmadı.
Sonuç: Kendimle uzlaşamadım ki, toplumla uzlaşayım olsun bu sefer. Yersen 1x1 tok karna

 

Take my ego for a ride
'Cause there's nobody by my side
It's getting hard to justify
And it won't be long 'till I collide
My weakness is laid bare
As people stop and stare
But it's the last time I swear

It's hard to reconcile
What I've become
With the wounded child
Hiding deep inside 

Hiç yorum yok: