25 Temmuz 2010 Pazar

Son Çığlık: Remember me!


Eeeee geçenlerde alt yapıyı yaptım, sefil çığlıkçıyla. Sıra geldi benim son isteğime. Aslında en başta o yazıyı yazıp, sonuna da ekleyecektim bu da benim tercihim olurdu diye. 

Müzik bir metafor gibiydi aslında, çok ama çok sevdiğiniz bir şeyi bir daha elde edemiyeceğiniz şekilde elinizden alacak olsalar ne yapardınız da olabilirdi soru? Kendime uyarlarsam seni men edeceğiz ya da artık yapamaz hale getireceğiz en son yapacağın ameliyat ne olurdu veya kuaför Osman iki elini keseceğiz son saç kesimin haftaya salı saat üçte gibi gibi, veya vedalaş onu alacağız senden...

Yani aslında sormak istediğim şeyi tam açıklama imkanım yok, çünkü soru size ait olunca kişisel duygularınız çok etkiliyor algınızı, ama dedim ya olaylar kişisel olunca açıklama yapmak zor olduğu gibi, bir yere kadar da elzem hale geliyor. Neyse dağıtmayayım...

Ben kendi sorumu kendimce algıladığım için daha çok en sevdiğim şeyi kaybetme üzerinden gittim sonuca. Düşündüm eyyy Bora efendi, son ameliyatını yapacaksın sonra doğru migrosa seni sebze meyve reyonu elemanı yaptık dense... ya da aslında daha realist olayım sanırım o halimle (o halim işte karıştırmayın) olsam olsam vapur iskelesinde jeton satıcısı olabilirim belki, ya da yok yok milli piyango bilet satıcısı

Ne yapmayı seçerdim?  Büyük bir operasyon mesela, daha önce denenmemiş! Tarihin son ameliyatı:)! Mesela basit bir yağ bezesi de olabilir, temiz, komplikasyonsuz. Yoksa en sık yaptığım, beni çok zorlamayacak rutinimde olan bir şey...

Cevaplar arttıkça vazgeçtim. Anladım ki olay operasyonun tipi değil ki sadece o an ne hissettiğim... Düşünsenize artık ''FİN''. O zaman anladım ki hayatta bir şey son defa  yapılacaksa kendin için yapılmalı, çok özel zor bir ameliyat mı? kesinlikle hayır, ne olacak ki vay be denmesine çok mu ihtiyacımız var. Yakama rozet mi takacaklar? Basit bir ameliyat veya rutinimde olan mı... Ighhhh!

Son yapacağım işte o anı unutturmayacak bir şey olmalı, karşımda ameliyat yapmaktan en fazla zevk aldığım kişi, kaliteli bir sohbet (evet ameliyathanede sohbet ederiz, itiraf ediyorum), fonda iyi müzik vs vs. Evet son şarkıdan nerelere geldim, bazıları son şarkıda insanlık için çaldı, bazıları karıları, kocaları, bazıları kendi yaraları, egoları vs vs. Ben kendim için çalacağım. O an kim hoşlanır kim üzülür, kim takdir eder umurumda olmayacak. Seçimimde ana kriter bu...

Derdimi umarım anlattım, şimdi ben malesef ritüellere inanırım, karım bundan nefret etse de bazı şeyleri belli şekilde yapınca daha çok zevk alıyorum. Bu şarkıyı da dinlerken yalnız olmak isterim, belki yazlığın sahilinde ekim ayında ki o tarihlerde akşam kumsalda kimse olmaz. Sırt üstü uzanmış kumların üstünde, kulağımda kulaklığım, elimde içkim. Ya da @ the end of the world'de, ki böyle bir yer var ben gittim.

Bu sebeple tavsiyem sırt üstü uzan, bilgisayarın hoparlörüyle yazık etme bu son isteğime, tak kulaklığını, oku aşağıdaki sözleri

Kapa şimdi gözlerini ve öyle bas play'e


Hiç yorum yok: