7 Nisan 2010 Çarşamba

Gri Ankara'nın Pembelikleri

Ankara'ya ne zaman saydırsam aslında bana laflarımı yedirecek atraksiyonlarda bulunuyor
Saydırma sebeplerim belli...
Bozkır olması, İ.M.G.'ye sahip olması, şekilsiz-gereksiz AVM'leri, bir de en önemlisi orada yaşadıkça fark etmeden size zerk edilen statükocu zihniyet


Sevme nedenlerimi pazar günü anımsattı gene bana

1. gerçek dostlar
2. gerçek dostların gerçek dostları
3. koru
4. pizza house, Ulvi's palas, iyi müzik(tabi barbar müdahale etmezse)
5. kıymalı pide:) ne yapalım arkadaş yemeyi seviyorumm, (cuma günü iner inmez yedim
ben yerken yaşadığım mutluluğu seyreden ve anlam veremeyen garson kız ve çaycı amca selam olsun size)

Haftasonu pazar saat 12-19 arası tam anlamıyla bir meditasyon oldu,
7 saat kimsenin hmmm hadi yavaş yavaş siz bi kalksanız da başkası gelse bakışları olmadan,
herkesi ismen yahut cismen tanıdığınız bir yerde
güle oynaya yemek içmek, her yeni gelen kişide uuuuuu sende mi geldin dedikten sonra
vayyss acaba şimdi kimler uğrar da görürüm ki hissi...

Demek ki bunlara hasret kalmışım burada onu anladım
Sonra da atla uçağa 1 saat sonra burası
İşin garibi bu saydıklarımın hiçbiri burada olmasa da burayı da seviyor(d)um!,
Onun sebepleri de daha sonra

Hiç yorum yok: