Şimdi beni az da çok da olsa bilen bilir, sabah işe gelirken pek kulağım boş gelmem hatta hiç gelmem, ya pil bitmiştir, veya pil bitmiştir, alternatifi aklıma geldiği kadarıyla yok. Konuya döneyim, şimdi sabah evden çıkınca yakıyorum pufu pufumu, kulağıma takıp basıyorum randoma, zaten anca durağa varana kadar uyanabilip, ayılan bünye o zaman idrak yeteneğine kavuşuyor ki'' dannnn'' artık random ne vurduysa vay vay vay diyerekten ben bunu yazarım bak aklıma şöyleydi böyleydi:
hemen çekiyorum telefonumu, mesaj hanesine gelip aklıma geleni daha sonra bana hatırlatacağını düşündüğüm kelimeyi yazıp, taslaklara kaydet, böyle böyle yaza yaza işe varıyorum. sorun bundan sonra, akşam eve geldim, üj bej okudum, tık tık badi çek falan derken açıyorum telefonu, taslanklara bakıyorum ''paça, birtan'' sonra düşün de düşün buuu neee? duble paçadan nefret ederim mi gelmiş aklıma (ki kendisi 7 günaha veya 9 kusurlu harekete denktir zannımca), yoksa paça falan içerdik çocukken ayılma ritüelinin tamamlanması boylamında!
cuk! maalesef hatırlayamıyorum, birtan kim veya ne, paçacı mı, hangi şarkıyı dinlerken aklıma gelmiş, yok, yok parmak dombili, kişi el melekelerinden yoksun, telefon taçmatik olmayınca ( geç ayfonu, dokunmatik giphone f98 alacak ufkum bile yok) genelde bir yaklaşık sonuç oluyor benim dipnotlar.
neyse sabah dış görevden işe gidiyorum, yol uzun dedim belki evde hatırlayamıyorum ambiyans meselesi olabilir. bastım şafıla, ısınma turunda dandik kovboylar, uyanmaya başlarken pj titresin ey ingiltereden bir şarkı geldi, dank eti kafama
o paça değil, o da birtan değil. serbest çağrışım yapınca (karanlık yerler yardımıyla) hatırladım sanırım herşeyi. alemin öve öve bitiremediği, benim siyaset meydanı tadında, bol politik baharatlı olması sebebi ile tam kucaklayamadığım albümden en sevdiğim şarkı bu yerler, kendimce değiştirip, dinlediğim hali bu
I got up early,
washed my face-s,
walked the streets
washed my face-s,
walked the streets
and put up cases.
Passed through
the damned buildings,
went hellwards,
and some of me returned,
and some of me did not.
In the fields and in the forests,
under the moon and under the sun
another summer has passed before us,
and not one man has,
not one woman has revealed
the secrets of this world.
So my young men hid
with thoughts, in the dirt
and in the dark places.
Passed through
the damned buildings,
went hellwards,
and some of me returned,
and some of me did not.
In the fields and in the forests,
under the moon and under the sun
another summer has passed before us,
and not one man has,
not one woman has revealed
the secrets of this world.
So my young men hid
with thoughts, in the dirt
and in the dark places.
yani demem odur ki,
birazım döndü, birazım dönmedi sözleriyle;
hayat sabit olmuyor, ben mesela bir parçamı öldürünce (parça bak parça paça değilmiş!)
o parçanın yeri puzzle parçası, eşleşiği gibi sabit kalmıyor, eğilip büzülüyor falan şekli değişiyor
gidenimin, geri dönüşü bu yüzden zormuş gibi, onu oraya tekrar sokmak falan, ecüş bücüş olmuş yere tıkıştırmak
hem parçaya hem bana yazık gibi
özet olarak sen senden bir yuvarlak dilim gönderdin, o dilimin koptuğu yer de zamanla gitti eğri büğrü üçgene döndü
senin dilim döndü o yuvarlağı oraya tıkıştırınca sen asla eskisi gibi olmayacaksın, şeklin şemalin değişecek gibi gibi...
tabi akla gelen başka bir sıkıntı da, ki aslında bu sıkıntı aslında eskilerin deyimi ile çok düşük ihtimalle makine tanrımız da olabilir
''o yuvarlak dilim acaba orjinal haliyle mi kalacak? zaman onu değiştirecek mi falan?''
opti-pestimist yaklaşalım, evet zaman onu da değiştirecek ama gene eski yerine uyma şansı bir mucize
durum bu
paça/pa(r)ça işini çözdüm ve
gelelim birkana
bunu bulmam daha kolay oldu aslında
geçen hafta bir ara baya tool dinledim,
''parçaların tam oturduğunu biliyorum
çünkü onları bölünürken izledim''
par(ç)a burdan pieces'tan çakılmış kafama
birkan da aslında birhan olacak
hayatta şiirle şairle işi olmamış biri olarak
ki çok imreniyorum bazılarına
tam olaya bodos girecek ezberden cuk oturacak şiirler falan biliyorlar ya
böyle hafif kısık gözlerle ufka bakıp
mırıldanırlar falan, ortamda herkes bir tüyler tiken tiken moduna girer, lafımız yok hayranıyız da ben öyle olamadım, sevmem şiiri de okuyanı da diyerek kapatayım dağıtmayayım daha fazla
burada benim not almaya çalıştığım kişi birhan keskin olsa gerek,
okuyup da anladığım nadirlerden, ödül falan da aldı yakın zamanda
hayatın koyduğun yerde durmamasıyla ilgili bir şiiri de vardı kendisinin,
sevelim sayalım
bu ara ilgimi çekeler
imojen abla heap song gibi bir projeye başladı
sen mesaj atıyorsun o sözleri kullanıp falan yapıyor
minimal ekşi roman gibi birşey
dm attım bakalım nasip kısmet
bugün unkle konseri var
biletimi yaktım maalesef, katılma zorunluluğu olan katılmazsam aile birlik ve dirayetine olan inancımın sorgulanacağı bir doğumgünü var bugün
yoklama olacak, imza alınacakmış falan
Liste Böyle;
grooveshark özürlüler için gelsin ana-thema şarkımız (ilginç oldu anathema falan, peh)
bu da collapse trailerı
albüm rh'den de pj'den de hallice
çok fazla kelime oyunu var gibi,
eddie vedder'da yakışmış
hooray hooray
albüm rh'den de pj'den de hallice
çok fazla kelime oyunu var gibi,
eddie vedder'da yakışmış
hooray hooray
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder