24 Temmuz 2011 Pazar

Karma-karışık

Çok ama çok sıcak İstanbul, dışarı çıkmak ciddi anlamda akıl karı değil, Mersin'den kaçışımı hatırlıyorum da, yaz dönemi bir daha dönmem demiştim, zaten okul bittikten ve evlendikten sonra da eylül öncesi gitmedim hiç, yaşam enerjim kayboluyordu.
E şimdi ne oldu, o kadar karasal iklimi gezdik ve İstanbul? Son 4-5 yıldır iyiydi ilişkimiz ama bu sene hele ki son 3-4 gündür, ihanet etti bana, arkadaş bu ne resmen eriyip akıyorum, zaten sıkıntıya gelemem hemen kızarır terler bünyem, bir de sigaraya son kampanyası iyice darlandım. Evet, bu sefer ağır toplum baskısı, ve babalık bilinciyle, aslında aralık 2010 için verdiğim sözü tutmaya ve yıllar süren seviyeli seviyesiz ilişkimizi bitirmeye karar verdim püf püfle. Daha önce biri 1 ay diğeri 6 ay iki denemem olmuş, her ikisini de kendimce haklı olarak adam öldürmemek için sona erdirmiştim. Sakin ve şevkatli bünyeme iyi gelmiyor ayrılığımız-dı. Bu sefer efendi gibi gittim sigara bırakma polikliniğine, bir test yapıyorlar, bağımlılık düzeyi ölçümü için, ben zaten bakmayın gönüllü gibi olduğuna şefimle ve onun zoruyla gittim. Test sizin bağımlılık düzeyinizi belirlemek içinmiş, ben 10 üzerinden on tam not aldım, kemal abi 7 de kaldı, sanki bir bokmuş gibi, nasıl koyduk selamı çaktım ama utandım sonra ulan sana tam bir bağımlısın diyorlar bilimsel olarak sen sırıtıyorsun dedim kendi kendime, abi dedim sinirden oldu o sırıtış ve el hareketleri, o da bi bozuldu sanki ulan ben şefim bu on aldı ben yedi gibisinden, yahut bana öyle geldi. Neyse alıyorlar testi bakanlığın özel bir sayfası varmış ve oraya giriliyormuş sonuçlar, bir de sağlık soruları var işte kronik hastalığın var mı? başka ilaç kullanımı var mı? daha önce sigara için ilaç kullandın mı? madde veya alkol bağımlılığı var mı gibi. Onu da dolduruyorsun ve haber bekliyorsun, hangi ilacı kullanacağınız, bir yazıyla merkezden belirleniyor ve size ücretsiz veriyorlar, yanında kontrol günlerinizin olduğu bir de form gelmekte. Bana Champix, K abiye Zyban çıktı. Başladık bakalım, Yan etkileri konusunda tedirgin olsam da, başka çarem yok gibi geliyor. İlk 8-14 günde bırakmanız gerekiyormuş, ben kendime 14. günü seçtim önce sonra 10'a düşürdüm, haftasonuna geliyor, yatarım evde ilişmem kimseye diye düşündüm. Babalık zor zanaatmiş, onu anladım. Meine ugly boy, acaip büyüdü, 2 hafta oldu görmeyeli, resimlerle, videolarla, skype'la avunuyoruz, koymuyor desem yalan olur, büyürken yanında olamamak zorlaşıyor gün geçtikçe, böyle mutlu diye, bak bu lafı kullanmak istedim yıllarca ve geliyor '' baba yüreğime taş basıyorum'' ehh be kim tutar beni, daha kıdemli evliler ise her ne demekse yaz bekarı diye bir laf türetmişler, aha ulan ah diye imrenir gözlerle bakıyorlar ama ben onların hij mi hi anlamıyoo.Bu da minik adamımın son hali, çok yandı, bronzlaştı, az önce geldi, sıcak sıcak resim. Çok muhlis bir dev kendisi, as i mentioned before, he is huge. Kumsalda yaşıtı kızlar geliyormuş, yarısı kadar, kız çocuğu tabi, daha ilgili etrafla, el mel uzatıyormuş bizimkine, yok, diyor annesi, ya havaya bakıyor, ya pis pis bakıyor, ya da dalga geçer gibi çekip ayağını emiyormuş. Ulan az sosyal ol kime çekti ki bu herif?


Daha önce de belirttim, ev alma işini, şu an stand by oldum, az daha geçen pazar bitiriyorduk ki işi, aman aman borçlanmayın, global kriz şu bu. Ara verdik, ulan esnaf mısın, özel sektör mü? sana ne, diyenlerde oldu, kaldı ki haklılar, kriz oldu mu en az etlkilenecek gruplardan birisindeyim. Ama yok faziler fırlayacak, yok ev fiyatları maliyet artışı sebebiyle uçacak, almış gazı gidiyor fiyatlar. Ben sonbahar, kışa doğru balonun sönceği, kriz çıksa bile konut fiyatlarının düşeceği görüşündeyim. Alacağımız yeri ve siteyi bulduk, sadece, sonbahar, kış gibi satılık bulup, almak kaldı. Bu kadar şeyi niye yazdım, ulan bu emlakçıları hiç sevmem, hatta geen sene ev değiştirirken burada da bahsettim sanırım, birisini, ev sahibi aldı elimden, yemin ediyorum, hayatta belki de ilk defa bir bayana elim böyle kıpırdanır gibi oldu. Alayı mı sahtekar olur bunların, bir de kurumsallaştıkça dilleri falan bir uzuyor, beni isimle mi korkutacakasın? Ev sahibine teklif ettim ben buna para mara vermeyeyim, sizi sözleşmeden dolayı mahkemeye falan verirse, neyse cezası ben öderim, bak yazılı metinle tahahhüt bile veririm dedim, hanım sakinleştirdi de, olay kapandı, ben sırf bu karıya param geçmesin diye psikolojik rahatlama için ev sahibine verdim parayı, emlakçıya verilmek üzere diye, ne değiştiyse..., neyse konu geçmişe gitti gene, ev ararken anladım, ulan tam söğüşçü herifler, şimdi taktik şu, bu ev kaç para? atıyorum ev sahibi 500 istiyor ama ben pazarlığı yapar 450'ye indirmeye çalışırım, sonuçta hepimiz kazanalım değil mi? pi bi sırıtış, solda parlayan ceyar yuving dişi. Sonra ara tara, ev sahibi bulunur, öğrenilir ki, emlakçı official değil, öyle aramış takip edebilir miyim? falan, eyi dayı kaç lira, 440. Yuh, ulan sen direk dersen 440 biliyorum ki o ev pazarlıkla 400-410, emsallerine bakıyorsun sitede ona göre fiyat çekiyor emlakçı kafasından, amcayı araştırdık ki satan adamın bir yerden ev almış, beklemeden araya ihtiyacı var, 15-20 eksik olsun hızlı olsun derdinde. Bir arkadaşım geçen hafta 460 dan bir kuruş aşağı olmaz denilen evi tam 375'e aldı. Bu kadar pazarlık payı mı olur, ben sevmem bu  pazarlık işlerini ama satıcı ve aracılar bu denli sahtekarken, tam 95000 ytl indirim mi olur? Orada ilk fiyat ve yakın fiyattan alan olmuş mudur diye baya düşündüm. Bakalım bu sefer de teğet mi geçecek!!!! göreceğiz.
Geçen hafta şans eseri, kelebek melebek incelerken, inci kaynaklı, bir hikayeye rastladım. Gerçekten şaşırttı beni, aynı Lost gibi, gece saat üçe kadar uyumadan bitiriverdim hikayeyi, tabi bitirdim dediğim, günümüze yetiştim. Yoksa hala devam ediyor öykü. Öykü based on a true story ve bir aşk hikayesi, olay alanyada geçmekte, ve şimdilik 4-5 sene anlatıldı. Şunu iddia edebilirim ki, zaman zaman fazla oryantal gelse de bu kadar iyi anlatım uzun zamandır görmedim. Benzetmelerde zaman zaman koltuktan düştüm,gülmekten özellikle futbol dinamikleri, ritüelleri bir aşk hikayesinde durum anlatımında nasıl kullanılır, bittim resmen, zaman zaman da durduk yere, anlayın işte :(... Bence mutlaka okuyun, bu inci sözlükte yazan birisinin amatör bir girişimi değil, yarın birgün çıkar çapanoğlu, silinme ihtimaline karşılık, filtre miltre az kaldı, çıktısını da aldım, filtreleyip sadece yazarın yazılarını okursanız 36 sözlük sayfası, eğer sözlük formatında yorumlar da olsun derseniz, 400 civarı, tamam sadece yazarı okumak bile yetiyor ama, inci formatında biraz bel aşağı yorumlarla okumak, veya duygulanan piç!!leri okuyup, panpamsın mk yorumları, ne bileyim, sanki lisede yakın arkadaşlara, duygusal türk filmi seyreder gibi oluyor. Ben çok ama çok sevdim, başta da dedim biraz arabesk, ama çok sağlam kurgu, Hem biraz arabesk olan ne çirkin ki, işte o biraz da bitiyor iş. Baştan söyleyeyim, çok ama çok küfür var, o da inci jargonuna uysun diye sanırım. Elitist olmayın bakalım, tapınılan Salinger veya Palahniuk ergenlerinden farkı yok, kelebeğin.
Hikayenin ismi Anlatsam mı, anlatmasam mı? bu 18+linki, yorumlu olan:
Bu parazitsiz olan form, sadece yazarın entryleri var:
Hmmm yazarın mahlası hakkında yorum yapamıyacağım, ama kendisi çok yetenekli, başta bu ne acaba derken ortalara doğru bağımlı oluyorsun. Amma övdüm değil mi, para almış gibi:) Bilmiyorum ki, çok benzeşen yönümüz olmasa da lise yıllarıma döndüm, hatta ortaokul, o küfür etmenin, büyüme sayıldığı, hormonların etkisiyle kırolaştıkça kırolaştığımız yıllar.

Musikisel işlerde, bu ara management ve two doors çok dinlemekteyim.


Bayadır yazmıyorum, bir de gıdasal ek yapayım, eğer türk kahvesi seven bünye sahibiyseniz, ben gibi, küçük bir önerim olacak. Çok gezen ve her gezdiği yerde yemek yiyen bünyeye ikram geldi, kahve yanına likör bardağında, bu ne derken öğrendim ki, kahvenin yanına soda, dur dur, bu muydu deme hemen! uludağ frutti soda mı ne var, onun narlı sodası bulunuyor efenim, alınıyor bir küçük bardağa iki buz kırılıp, ice slashden hallice parça büyüklüğü olacak, soda ekleniyor ve bu sıcak havalarda kahve yanında veriliyor. Valla ben kolay beğenmem, hoşuma gitti.
 
ps: ön izlemede baktım, liste az cafcaflı olmuş. Renk sanırım default geldi, anlamadım

Hiç yorum yok: